“ÇEVRE”SİNİ ARAYAN ANKARA
Ankara; vadilerini, bağlarını, derelerini ve
çaylarını ve tarihsel çevresinin büyük bir kısmını Cumhuriyet Başkenti olduğundan bu yana 80 yıl içinde kaybetti.
Günümüzde de Atatürk’ ün mirası olan Atatürk Orman Çiftliği, şehrin en önemli
ekolojik koruma alanlarından olan İmrahor Vadisi, Eymir ve Mogan gölleri su
havzası, Çubuk Çayı havzası, Ankara Çayı
ve batıda İstanbul yolu üzerinde Kazan’ a kadar olan verimli tarım
toprakları, kayak merkezi Elmadağ ve çevresi tehdit altında . Eski Ankara
üzerinde de merkezi iş alanlarının artan baskısı sürüyor. – Çevresini arayan Ankara – Prof.Dr.Mehmet
Tunçer
Ankara, Türkiye nin başkenti ve
en kalabalık ikinci ili. Nüfusu 2018 itibarıyla 5.503.985 kişidir. Bu
nüfus, 25 ilçede,1425 mahallede
bulunmaktadır. İl genelinde nüfus yoğunluğu 215'dir. Coğrafi olarak Türkiye'nin
merkezine yakın bir konumda
bulunur ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde kalan kuzey kesimleri hariç, büyük
bölümü İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Yüzölçümü olarak ülkenin üçüncü
büyük ilidir.
Etrafı Bolu, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Konya ve Eskişehir illeri ile
çevrilidir. Ankara'nın başkent
ilan edilmesinin ardından (13 Ekim 1923) şehir hızla gelişmiş ve günümüzde
Türkiye'nin ikinci en kalabalık ili
olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan ilin topraklarının yarısı hâlâ tarım amaçlı kullanılmaktadır.
Ekonomik etkinlik büyük oranda ticaret ve sanayiye dayalıdır.
Tarım ve
hayvancılığın
ağırlığı ise giderek azalmaktadır. Ankara ve civarındaki gerek kamu sektörü
gerek özel sektör yatırımları, başka illerden büyük bir nüfus göçünü teşvik
etmiştir.
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze, nüfusu ülke nüfusunun iki katı hızda artmıştır. Nüfusun yaklaşık
dörtte üçü hizmet sektörü olarak tanımlanabilecek memuriyet, ulaşım, haberleşme ve
ticaret benzeri işlerde, dörtte biri sanayide, %2'si ise tarım alanında
çalışır. Sanayi,özellikle tekstil, gıda ve inşaat
sektörlerinde yoğunlaşmıştır. Günümüzde ise en çok savunma, metal ve motor
sektörlerinde yatırım yapılmaktadır.
Türkiye'nin en çok sayıda üniversiteye sahip ili olan Ankara'da ayrıca,
üniversite diplomalı kişi oranı ülke ortalamasının iki katıdır. Bu eğitimli
nüfus, teknoloji ağırlıklı
yatırımların gereksinim duyduğu iş gücünü oluşturur.
Ankara'dan otoyollar, demir yolu ve hava yoluyla Türkiye'nin diğer
şehirlerine ulaşılır.
Bilinen tarihi en
az 10 bin yıl öncesine, Eski Taş Çağı'na ulaşan Ankara, tarih öncesinden
günümüze dek pek çok medeniyeti barındırmıştır. Hititler, Frigyalılar,Lidyalılar, Persler,
Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ve
nihayet Türkiye Cumhuriyeti, il topraklarını kontrolleri altında
tutmuştur. Tektosagların ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
başkenti olan Ankara şehri ve Frigyalıların
başkenti Gordion, il sınırları içinde yer alır. Yıldırım Bayezid'in Timurlenk‘e yenik düştüğü Ankara Muharebesi Çubuk yakınlarında ve Kurtuluş Savaşı'nın dönüm
noktası olan Sakarya Muharebesi Polatlı
yakınlarında yapılmıştır.
İlin Batı
Karadeniz Bölgesi'nde yer alan kuzey kesimleri haricindeki büyük kısmı İç
Anadolu Bölgesi'nde yer alır ve kara
iklimine sahiptir. Şehirler dışındaki il topraklarının büyük kısmı tahıl tarlalarıyla kaplı platolardan oluşur. İlin çeşitli
yerlerindeki doğal güzellikler korumaya alınmış, dinlenme ve eğlence amaçlı
kullanıma sunulmuştur.
İlin adını
taşıyan tavşanı, keçisi ve kedisi dünya çapında
bilinir, armudu, çiğdemi, yerel yemeklerden Ankara
tavası ve Kızılcahamam ve Beypazarı'nın maden suyu ise
ülke çapında tanınır. (Vikipedi)
Ankara, Türkiye nin başkenti ve
en kalabalık ikinci ili. Nüfusu 2018 itibarıyla 5.503.985 kişidir. Bu
nüfus, 25 ilçede,1425 mahallede
bulunmaktadır. İl genelinde nüfus yoğunluğu 215'dir. Coğrafi olarak Türkiye'nin
merkezine yakın bir konumda
bulunur ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde kalan kuzey kesimleri hariç, büyük
bölümü İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Yüzölçümü olarak ülkenin üçüncü
büyük ilidir.
Etrafı Bolu, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Konya ve Eskişehir illeri ile
çevrilidir. Ankara'nın başkent
ilan edilmesinin ardından (13 Ekim 1923) şehir hızla gelişmiş ve günümüzde
Türkiye'nin ikinci en kalabalık ili
olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan ilin topraklarının yarısı hâlâ tarım amaçlı kullanılmaktadır.
Ekonomik etkinlik büyük oranda ticaret ve sanayiye dayalıdır.
Tarım ve
hayvancılığın
ağırlığı ise giderek azalmaktadır. Ankara ve civarındaki gerek kamu sektörü
gerek özel sektör yatırımları, başka illerden büyük bir nüfus göçünü teşvik
etmiştir.
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze, nüfusu ülke nüfusunun iki katı hızda artmıştır. Nüfusun yaklaşık
dörtte üçü hizmet sektörü olarak tanımlanabilecek memuriyet, ulaşım, haberleşme ve
ticaret benzeri işlerde, dörtte biri sanayide, %2'si ise tarım alanında
çalışır. Sanayi,özellikle tekstil, gıda ve inşaat
sektörlerinde yoğunlaşmıştır. Günümüzde ise en çok savunma, metal ve motor
sektörlerinde yatırım yapılmaktadır.
Türkiye'nin en çok sayıda üniversiteye sahip ili olan Ankara'da ayrıca,
üniversite diplomalı kişi oranı ülke ortalamasının iki katıdır. Bu eğitimli
nüfus, teknoloji ağırlıklı
yatırımların gereksinim duyduğu iş gücünü oluşturur.
Ankara'dan otoyollar, demir yolu ve hava yoluyla Türkiye'nin diğer
şehirlerine ulaşılır.
Bilinen tarihi en
az 10 bin yıl öncesine, Eski Taş Çağı'na ulaşan Ankara, tarih öncesinden
günümüze dek pek çok medeniyeti barındırmıştır. Hititler, Frigyalılar,Lidyalılar, Persler,
Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ve
nihayet Türkiye Cumhuriyeti, il topraklarını kontrolleri altında
tutmuştur. Tektosagların ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
başkenti olan Ankara şehri ve Frigyalıların
başkenti Gordion, il sınırları içinde yer alır. Yıldırım Bayezid'in Timurlenk‘e yenik düştüğü Ankara Muharebesi Çubuk yakınlarında ve Kurtuluş Savaşı'nın dönüm
noktası olan Sakarya Muharebesi Polatlı
yakınlarında yapılmıştır.
İlin Batı
Karadeniz Bölgesi'nde yer alan kuzey kesimleri haricindeki büyük kısmı İç
Anadolu Bölgesi'nde yer alır ve kara
iklimine sahiptir. Şehirler dışındaki il topraklarının büyük kısmı tahıl tarlalarıyla kaplı platolardan oluşur. İlin çeşitli
yerlerindeki doğal güzellikler korumaya alınmış, dinlenme ve eğlence amaçlı
kullanıma sunulmuştur.
İlin adını
taşıyan tavşanı, keçisi ve kedisi dünya çapında
bilinir, armudu, çiğdemi, yerel yemeklerden Ankara
tavası ve Kızılcahamam ve Beypazarı'nın maden suyu ise
ülke çapında tanınır. (Vikipedi)
- 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ilgili maddelerine göre ticari amaçlı kullanım için izin alınması gerekir. -
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder