VİDEOLAR

7 Şubat 2019 Perşembe

KOLİBA - SÖĞÜTÖZÜ ATATÜRK EVİ (ATATÜRK KOLİBASI)

KOLİBA - SÖĞÜTÖZÜ ATATÜRK EVİ (ATATÜRK KOLİBASI)
( Milliyet Gazetesi-Alıntı)
Ankara Söğütözü’nde bir küçük kulübe var. “Küçük”, lafın gelişi değil; gerçekten küçük... “Tek göz” derler ya; aynen öyle... Başkentin ortasındaki bu tek odalı kerpiç ev, Atatürk’ün bir dönem kendisiyle baş başa kalabilmek için yaptırdığı minik “koliba”sı...

Öyküyü Nezihe Araz’dan naklen baştan anlatalım: Yıl 1926... Gazi, Orman Çiftliği projesi üzerinde çalışıyor.
Bir akşam işi erken bitiyor; “Hadi etrafta biraz dolaşalım” diyorlar. Yürüyüş sırasında Söğütözü’nü keşfediyorlar.
Çorak kentin ortasında yeşermiş bir söğüt ormanı bulmak, Gazi’yi sevindiriyor.
Ağaçlar arasında gezerken Rumeli şivesiyle “Şu söğütlerin içinde küçücük bir ‘kolibam’ olsaydı” diyor.
Yanındakiler; “Bundan kolay ne var Paşam, iki günde yaparız” diyorlar.
“Yahu çocuklar” diyor Gazi, “burada küçücük bir koliba yapabilmek için kaç söğüt sökmemiz lazım biliyor musunuz? Ben böyle bir cinayeti işleyemem...”
Ziraat Mektebi hocalarından biri lafa giriyor:
“Paşam... Söğüt uysal ve barışçı bir ağaçtır. Kolay yeşerir, kolay büyür. Buradan sökeceğimiz söğütleri başka bir yere dikeriz, sularız, gübreleriz, bir-iki ay içinde tutar bu ağaçlar... Bu benim işim zaten.”
Gazi bir süre düşünüyor:
“Hocam” diyor, “bu işleme güveniyorsanız, ben de isterim bu denemeyi. Bir şartla: Eğer söğütleri bizzat ben sökersem ve öte yerlere bizzat ben dikersem olabilir bu iş.”

“Söğütözü sarayı”
Ertesi gün çalışma başlıyor. Ziraatçi hoca ve işçiler çalışıyor; Gazi başlarında... Bir yandan hükümet işleriyle ilgileniyor, bir yandan söğütlerin sökülüşüne nezaret ediyor.
Yer değiştiren söğütlerin suyunu veriyor.
Sonra bir Macar ustasına (yoksa Bulgar mı?) küçük kulübe ısmarlanıyor.
Gazi’nin parasıyla yapılacak kerpiç “Söğütözü sarayı” tek katlı olacak; tek odalı, tek kapılı, iki pencereli...
Çabucak bitiyor kulübe...
İçine bir şömine konuyor; bir minik sedir, bir hasır koltuk, bir küçük masa, bir sehpa ve petrol lambası...
Yere de Zübeyde Hanım’dan kalma bir Ladik halısı...
Hepsi bu...
Sonra yanına bir de hizmetli kulübesi yapılıyor; o Cumhurbaşkanı’nınkinden biraz büyük oluyor.
Ve 1920’lerin ikinci yarısından başlayarak Gazi, yalnız kalmak istediğinde gelip “koliba”sına sığınıyor.



































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder